29 Mart 2012 Perşembe

sevgili öğrenciler bu hafta YGS sınavına gireceksiniz. Hepinize başarılar diliyorum :)

PDR ve Psikoloji Bölümleri Neden İşbirliği Yapmalı



İşten çıkan hukukçular, boşta gezen işletmeciler, psikolojiyle ilgisi olmayan branş öğretmenleri ve bilumum meslek erbapları; çıkmışlar piyasaya çatır çatır psikoloji eğitimleri veriyorlar. Merkezler açıyorlar, dergiler çıkarıyorlar, kitaplar basıyorlar, insan ruhuna dair kuramsal temeli olmayan, eğitsel bir arka plana dayanmayan ve uzmanlık birikiminden yoksun olan boylarını aşan cümleler kuruyorlar. İnsanlara bırakın yarar sağlamayı, zararlı bile olabilecek psikolojik organizasyonlar yapıyorlar. Biz bunları söylediğimiz zaman aklınıza gelen, psikolojiyle ilgili eğitimler veren/hizmetler sunan Falanca Akademi’nin veya Filanca Dergi’nin web sayfasına bakın, muhtemelen bu kurumların yöneticilerinin psikolojiyle mesleki olarak ilgili olmadığını ve alan dışından kişiler olduğunu göreceksiniz.
Esasında profesyonel psikolojiye ait olan ve psikoloji uzmanlarının üzerinde çalışması gereken “kişisel gelişim, pozitif psikoloji, kendini gerçekleştirme, duygusal zekâ” gibi çok süper kavramları, kendi sosyo-ekonomik heybelerini doldurmak için ruha zarar veren bir formata dönüştürerek, zihinsel koloniler oluşturuyorlar. “Zengin mi olmak istiyorsun, isteğini bir kâğıda elli kere yaz, duvara as, her gün oku, çok yakında kesin zengin olacaksın!” şeklinde gerçek dışı vaatlerde bulunmaktan çekinmiyorlar yazdıkları eserlerde… Biz psikoloji uzmanları “Her birey değerlidir, herkes kendi yeteneklerine ve ilgilerine yönelmelidir” derken; alan dışından olmasına rağmen psikoloji adına söz söylediğini iddia eden kişiler, “Falanca kişi yaptıysa sen de yaparsın, yürü be koçum kim tutar seni, ne yap yap ama mutlaka zengin ol, ya tozu dumana katarsın ya tozu dumanı yutarsın” cümleleriyle ifade ediyorlar zehirli önerilerini…
İşin en garip yanı da gerçek psikolojiyi temsil etmeyen ve insanları yanlış yönlendiren kimi yazarların kitapları gerekçe gösterilerek; bir başka ekol tarafından psikoloji bilimi temelsizce eleştiriliyor, tümden reddediliyor. “Ne gerek var psikolojiye, kendi ayakları üzerinde durabilen ve bir inanç sistemine bağlı olan insanın psikolojisi bozulmaz!” şeklinde irrasyonel tespitler yapılıyor. Her iki akımı temsil eden eserleri incelediğimizde, oluşturdukları tahribatı daha yakından görebiliyoruz. “İçindeki devi uyandır!” isimli kitap, insanı gerçeklerden kopartacak kadar gazlıyor, pohpohluyor; böylece sürekli şişen insanın bir gün gümlemesi kaçınılmaz oluyor. “İçinizdeki öküze oha deyin!” isimli eser ise insanın biyolojik yönünü  aşırı yeriyor, ruhunu yaralıyor, kalbini eziyor, psikolojik gereksinimlerini gözardı ediyor. Okuyucularına, yoğun olarak öz-saldırı duygusu şırınga ediyor. Kendimizle barışık olmamızı engelleyecek, aynı zamanda satış trajı yakalamak ve reaksiyon alabilmek için uç söylemlere de başvurulmuş kitabın içeriğinde…
Psikoloji alanının asıl sahipleri, yani Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik ile Psikoloji bölümü mensupları olarak; saha dışından gelen ve mesleğimize salça olan kişilere fırsat vermemek için el ele tutuşmamız, işbirliği içinde hareket etmemiz gerekiyor.* “Birlikte dergi çıkarmak, kongre-konferans düzenlemek, mesleki paylaşımlar yapmak” şeklindeki çalışmalarla; iki bölüm öğrencileri arasında daha fazla yakınlık oluşturulabilir. Çok geniş bir alan olan Psikoloji biliminin alt dallarını daha net olarak belirlememiz, işbölümü yapmamız noktasında bize kolaylık sağlayacaktır. Biz dayanışma halinde olursak, 15 günlük eğitim sonunda aldıkları sertifikalarla, ortalıkla psikoloji uzmanıymış gibi takılan kişilerin nesli yavaş yavaş kurur. Böylece, alanla hiç alâkası olmayan kişiler psikoloji bilimi adına ileri geri konuşma fırsatı bulamaz.
Dergi pe.Dr. Dosya Konusu’ndan alıntıdır.
dergipdr@gmail.com'dan alıntıdır.


28 Mart 2012 Çarşamba



PDR NEDİR?


psikolojik danışma ve rehberlik bölümü hepinizin bildiği gibi eğitim fakültesinde bir bölüm. ancak; diğer tüm bölümlerlerden farklı, ayrıcalıklı bir bölüm. farkı nerde? diğer tüm öğretmenlikler öğrencileri öğretmenliğe yani mesleğe hazırlıyor ancak pdr; mesleği öğretmenin yanında kişinin kendine dönmesini kendini tanımasına imkan veren çok ayrıcalıklı bir bölüm. herkes pdr cilerin gayet burnu havada, havalı olduklarından yakınırlar sürekli. ancak bir psikolojik danışman olarak hatta bizzat bu yorumları işiten bir insan olarak bu yanlış izlenimin pdrcilerin özgüvenlerinin ve farkındalığının fazla olmasıyla alakalı olduğunu düşünüyorum. eşit ağırlıklı öğrenciler eğer pdr yazmayı düşünüyorsanız lütfen bunu puanı yüksek ya da iş imkanı fazla olduğu için yazmayın gerçekten size çok şey katacağını bilerek hissederek yazın. psikolojik danışman olmak isteyen arkadaşlara başarılar